Türkiye Neden Gri Listeden Çıkarılmadı ve Ne Yapması Gerek?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF) 21 Ekim 2021’de Türkiye’yi gri liste olarak bilinen Yüksek Denetim Altına Alınmış Ülkeler (Jurisdictions under Increased Monitoring) arasına koymuştu. Bu karara hükümetimiz kuvvetli bir şekilde itiraz etmişti. Fakat, FATF’e verilen resmi cevapta kararın gerekçesinin dayandırıldığı hususlarda Türkiye’nin eksikliklerini gidereceğini ve gri listeden Türkiye’nin çıkarılması için FATF ile yakın iş birliğine gideceğini bildirmişti.  Dolayısı ile resmi cevabımız kamuoyuna yapılan açıklamalara nispeten çok daha makul bir içerik ihtiva ediyordu. 

(FATF hakkında özet bilgiler ve gri listeye alınmamızın muhtemel sonuçlarını FATF kararının ardından bir blog yazımda anlatmıştım. Bkz. https://ahmetsoylemezoglu.blogspot.com/2021/10/mali-eylem-gorev-gucu-financial-action.html
Ayrıca  FATF hakkında geniş bilgiyi benim Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan "Küresel Ekonomi Düzeni, Kurumlar ve Kurallar" isimli kitabımda bulabilirsiniz..)

Türkiye’nin neredeyse kuruluşundan beri içerisinde olduğu bu çok önemli kuruluş tarafından gri listeye alınması hiç hoş olmadığı gibi gerek gerçek gerekse de tüzel kişilerimizin uluslararası faaliyetleri için son derece menfi neticelere yol açmıştır.  Bu durum özellikle finans sektörümüzün faaliyetleri açısından ciddi zorluklar ve maliyetler çıkarmıştır.

FATF Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıda kara ve gri listelerdeki ülkelerin durumlarını tekrar gözden geçirmiştir.  Bu toplantının sonuçları 23 Haziran 2023’de yayımlanmıştır. Açıklanan sonuçlara göre Türkiye’nin daha önceki kararlarda bahsedilen hususların giderilmesi için önemli ilerlemeler kaydettiği fakat hala ciddi eksiklerinin olduğu; ve bu konularda tanınan sürenin bittiği işaret edilerek Türkiye’nin gri listede devam edeceği bildirilmiştir. 

Şüphesiz bu iyi bir haber değil.  Özellikle ciddi rezerv açığımızın olduğu ve yurtdışından finansman için yoğun gayretler sarf edildiği bir zamanda gri listede olmak, bu çabalar içerisinde olanların önüne ciddi engeller çıkarır. Nitekim, Maliye ve Hazine Bakanımız göreve başladığında gri listeden çıkmanın öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirtmişti. 

FATF'in 23 Haziran 2023 bildirisinde Türkiye’nin gri listede olma gerekçesi iki hususa dayandırılmıştır: 

a)    Kompleks kara para aklama faaliyetlerinin izlenmesinde ve adli kovuşturmada yetersizlikler; ve
b) Terörizmin finansmanını takip konularında, (özellikle Birleşmiş Milletlerin terörist olarak nitelendirdiği grupların finansmanı) eksiklikler ve yetersizlikler.

Yukarıda bahsedilen bu iki noktanın detaylarını ise gri-liste kararının ardından Mayıs 2022'de yapılan incelemenin sonuç raporunda görebiliriz.  Bu raporda Türkiye’nin iki ana FATF ilkesi ile tamamen uyumsuz ve 4 ana ilke ile kısman uyumsuz olduğu belirtilmiştir.  Bu alanlar şunlardır:

Tamamen Uyumsuz (Non-Complaint) Alanlar

1) Politically Exposed Persons – Siyasi İlişkili Kişilerin Denetlenmesi  (FATF R12)

Bu prensip siyasi ilişkilerinden dolayı gayri meşru kazanç sağlayabilecek durumda olan yabancı uyrukluların ülkedeki finans sistemini kullanırken ilave denetime tabi tutulmasını ister.  

FATF'e göre Türkiye bu ilkeye uymamaktadır. 

Bu ilke ile uyumsuzluk siyasi ilişkilerini kullanarak gayri meşru kazanç sağlamış olan yabancı kişilerin ülkede kazançlarını aklayabilecek bir ortamın olduğu anlamına gelmektedir. 


2) New Technologies – Yeni Teknolojiler (FATF R15)

FATF’in bu ilkesi finansal inovasyon ve yeni teknolojilerin kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanında kullanılmasının önüne geçilmesi hakkındadır.  Dolayısı ile bu teknolojilerin kullanıldığı kurum ve platformların yakından denetlenmesi gerekir.  

Kripto paralar, muhtelif elektronik ödeme sistemleri, yüksek kaldıraçlı türev ve sentetik finansal araçlar, yüksek getirili finansal yapılandırmalar gibi faaliyetler kara paranın aklanabileceği, gayri meşru kazançların sakalanabileceği alanlar olarak ortaya çıkmaktadır. FATF bu faaliyetler için ihtisas birimlerinin kurulmasını, yakından izlenmesini ve gerektiğinde adli kovuşturma başlatılmasını istemektedir.

FATF’e göre Türkiye bu ilkeyle uyumsuzluk göstermektedir.


Kısmen Uyumsuz (Partially Complaint) Alanlar

1) Kar Amacı Gütmeyen Kurumlar (Non-profit organisations)  (FATF R8);

FATF kâr amacı gütmeyen vakıf, dernek gibi kuruluşların kara para aklama ve terör finansmanında kullanılmasının önüne geçilmesini ana ilke olarak koymuştur.  FATF incelemeleri sonucunda Türkiye’nin bu alanda FATF ilkeleri ile tam bir uyum göstermediği belirtilmektedir. 

2) Bazı finans dışı meslekler ve kurumlara ilişkin müşteri tanımlama bilgileri (Designated Nonfinancial Businesses and Professions; DNFBP Customer due diligence  - FATF  R22)

FATF finans sektöründe olmamakla birlikte finans sektörüne hizmet veren ve/veya faaliyetleri finans gibi olan bazı kurum ve kuruluşların (avukatlar, muhasipler, değerleme şirketleri, kuyumcular, talih oyunları vs. gibi) kara para aklama ve terör finansmanında önemli roller oynayacağını dikkate alarak bu kurum ve kişilerin faaliyetlerinin izlenmesi ve denetlenmesinde özen gösterilmesini ister. 

Bankaların ve finans kurumlarının bu tip kurumlar ve kişiler hakkında yeterli bilgiyi toplaması (customer due dilligence) ve bu bilgilerden emin  olmadan işlem yapmaması FATF'in bu konudaki en önemli prensiplerinden birisidir.  

FATF Türkiye’yi bu konuda tamamen uyumsuz olmasa bile yeterli görmemiştir.

 
3) Bazı finans dışı meslekler ve kurumlara ilişkin faaliyetlerin düzenlemesi ve denetlenmesi (Designated Nonfinancial Businesses and Professions; Regulation and Supervision of DNFBPs   FATF R28)

FATF’in 28. ilkesi yukarıda bahsettiğimiz kurum ve mesleklerin kara para aklanmasında ve terörün finansmanında kullanılmasının önüne geçmek için ülkede etkin düzenleme ve denetleme mekanizmaları olmasını tavsiye eder.  Türkiye bu konuda tam uyumlu bulunmamıştır.


4) Finans Sisteminin Düzenlemesi ve Denetlenmesi (Regulation and supervision of financial institutions   FATF R26)

FATF’e göre Türkiye’nin mali sistemi (bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasaları ve banka harici finans kuruluşları) düzenleme ve denetleme rejimi FATF tavsiyeleri ile tam bir uyum içerisinde bulunmamaktadır.


SONUÇ

Türkiye Ekim 2021’de FATF tarafından gri listeye alınmıştır.  Bilahare, Türkiye bu listeden çıkmak için gerekli şartları yerine getireceğini FATF’e bildirmiştir. 

Mayıs 2022’de Türkiye’nin eksiklikleri tekrar gözden geçirilmiş (follow up)  ve yukarıda bahsedilen önemli konularda eksikliklerin devam ettiği belirtilmiştir. 

Haziran 2023’de yapılan genel kurulda Türkiye’ye verilen sürenin dolduğu fakat gerek terörizmin finansını önleyici tedbirlerde; ve gerekse kompleks kara para aklama işlemlerinin araştırılmasında ve önlenmesinde eksikliklerin devam ettiği belirtilmiştir. Dolayısı ile Türkiye gri listeden çıkartılmamıştır.

Güncel programa göre Aralık 2025’de ortak bir değerlendirme (Mutual Evaluation) yapılacak ve bu değerlendirme sonuçları Haziran 2026’da genel kurula getirilecektir. Şüphesiz, Türkiye'nin bu programı beklemeden somut adımlar atması menfaatinedir. 

Türkiye gerekli konularda samimi ve etkin adımlar atar ve FATF ile gri-liste kararının akabinde anlaştığı planı (action plan) uygularsa konuyu Ekim 2023’deki FATF genel kurul toplantısına getirebilir. Dolayısı ile hedefimiz Ekim 2023’de gri listeden çıkmak olmalıdır. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Düşük kur rekabet gücümüzü artırdı mı?

Ekonominin Yapısı ve Yapısal Reformlar - I