Voodoo Economics

Voodoo Karayipler ve Latin Amerika’da Afrika kökenlilerin Hristiyanlık ve geleneksel Afrika dinleriyle oluşturdukları bir inanç sisteminin genel adıdır. Büyü ve esrarengiz ritüelleri içerir.  Haiti, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Venezuela, Kolombiya’da değişik tipleri olan Voodoo göç ile ABD’ye de özellikle de bu bölgelerden gelenlerin yoğunlaştığı New York, Miami, Los Angeles gibi büyük metropollere taşınmıştır.

Voodoo’nun ekonomiyle ilgisi nedir derseniz, cevabı için 1980 yılına ve ABD Cumhuriyetçi parti başkanlık önseçimlerine (Republican Primaries) kadar gitmemiz gerekir. Ön seçimlerde daha sonra başkan seçilen Ronald Reagan ile aralarında baba Bush’un olduğu bir dizi aday yarıştı.  Bu yarış sırasında, Ronald Reagan Ekonomi literatüründe Arz-Yanlı Ekonomi (Supply-side Economics) diye adlandırılan bir ekonomik programı savunuyordu. Baba Bush ise önseçim sırasında Reagan’ın bu önerilerine karşı çıkarak Reagan’ın önerilerini “Voodoo Economics” olarak niteledi.  Bush bu nitelemeyle Reagan’ın söylediklerinin ekonomi bilimi ile alakasız şeyler olduğunu, göz boyayıp adeta büyücülüğe soyunduğunu ima ediyordu. 

Önseçimleri “büyücü Reagan” kazandı ama siyasetin cilvesi ona bu sıfatı yakıştıran Bush'a Başkan Yardımcılığını teklif ettirdi.  Bush söylediklerini bir anda unuttu ve teklifi kabul etti.  Bu ikili “Voodoo Economics” propagandası ile seçimleri kazanıp Beyaz Saray’a yerleştiler.  Daha sonra “Reaganomics” adıyla da anılan programı birlikte uygulamaya başladılar.  Bush’a “Voodoo Economics” sözlerini bazı baş belası gazeteciler hatırlattığında önce inkâr etti sonra şaka yaptığını söyledi.  Demek ki siyaset her yerde siyaset. Devamlı hafızayı silmezsen icra edilmesi mümkün olmayan bir sanat herhalde.

Reagan-Bush programı ABD’de 2. Dünya Savaşı sonrasının en derin resesyonlarından birisine sebep olurken büyük bütçe açıklarını çok daha büyüttü, zenginler ve şirketlerin kasası dolarken geniş kitleler önemli ekonomik sıkıntılara katlanmak zorunda kaldılar.  

Bu sonuçlar ortodoks iktisatçıları haklı çıkardı ama büyü çalışmış iş işten geçmişti.

“Voodoo Economics” tabiri kırk bir yıl geride kaldı ama dünyanın dört bir yanında siyasetçiler “Voodoo Economics” literatürüne katkıda bulunmaya devam ediyorlar.  Yersiz düşük faizler, negatif reel faizler, firmalara (genelde tercih-i şayan bulunanlara) açılan devasa devlet garantili krediler, finans piyasalarına karşı açılan Cervantes’i hatırlatan savaşlar, istatistik bilimiyle önce greko-romen sonra serbest stil güreşler büyülü cazibelerini her yerde koruyor.  Ekonominin temel kurallarını hatırlatanlar ve tabir yerindeyse kitabın orta yerinden konuşanlar ise sıkıcı ve bıktırıcı olmaya devam ediyor.  Sonunda haklı çıkıyorlar ama bir türlü “alacaklı” olmuyorlar.  

Şüphesiz “Voodoo” sosyal bir ihtiyaçtan doğmuş ve kendine yeni dünyada yer edinebilmişti.  “Voodoo Economics” de belli bir ihtiyaçtan doğmuş ve özellikle rasyonellikten uzaklaşan toplumların fakirleşirken tutunacakları dal olarak gelişmesini sürdürüyor.

Peki “Voodoo Economics” den nasıl kurtuluruz dersek, “Voodoo”nun haram olduğunun farkına varmaktan başlayabiliriz derim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Düşük kur rekabet gücümüzü artırdı mı?

Türkiye Neden Gri Listeden Çıkarılmadı ve Ne Yapması Gerek?

Bankalar istediklerine istedikleri kadar kredi verebilirler mi? Kredi Riski, Büyük Krediler, Limitler ve Denetim