IMF'nin Yeni SDR Tahsisi Nedir? Ne Değildir?

IMF pandemiden dolayı ödemeler dengesi hasar gören ülkelere likitide kolaylığı sağlamak için 650 milyar dolar kadar yeni SDR (Special Drawing Rights, özel çekme hakları) tahsisi (SDR allocation) kararı aldı. Bu karar bizim medyada ve görebildiğim kadarı ile sosyal medyada da Türkiye'ye havadan 6,5 milyar dolar civarında bir paranın IMF tarafından hibe edileceği şeklinde yorumlandı.  Hatta, son günlerde düşen döviz fiyatlarında bunun etkisinin olduğunu söyleyenler bile var.  Bu yorumlar doğru değildir.  Yanıltıcıdır.

Tüm bunlara bakınca, konunun tam olarak anlaşılmadığı çok açık.  Umarım bu yazı SDR tahsisi ve kullanımı hakkındaki bir takım kafa karışıklıklarını giderir.

SDR IMF tarafından yaratılmış hibrid bir para birimidir.  Aralarında IMF ve Dünya Bankasının da olduğu birçok uluslararası kurum da SDR'ı hesap birimi olarak kullanmaktadır.  Bu konuda daha geniş bilgiye benim Küresel Ekonomi Düzeni Kurumlar ve Kurallar (Remzi Kitap, 2020) isimli kitabımdan ulaşabilirsiniz. 

Burada üzerinde durmak istediğim husus SDR tahsis ve kullanım mekanizması ve muhasebeleşmesidir.

IMF'de her ülkenin bir SDR hesabı vardır. Bu hesapta ülkelere yapılan SDR tahsisleri (SDR allocation) ve ülkelerin IMF nezdinde tuttukları SDR miktarları (SDR Holdings) tutulur.  Burada dikkat edilmesi gereken husus SDR tahsisinin üye ülkelerin taahhütü olduğu ve bu şekilde IMF tarafından muhasebeleştirildiğidir.  IMF tüm üye ülkelerin SDR pozisyonlarını her ay düzenli olarak yayınlar.  Türkiye'nin IMF'deki son finansal pozisyonu aşağıdaki gibidir.  SDR hesabımız da burada III. kısımda verilmiştir.


Kaynak: IMF


Görüldüğü gibi Türkiye'nin IMF nezdindeki SDR hesabındaki SDR miktar  hemen hemen tahsis edilmiş SDR miktarına eşittir (IMF nezdinde SDR taahhütlerimiz SDR varlıklarımıza eşit).  Dolayısı ile  şu anda Türkiye'nin SDR hesabından kullandığı bir fon bulunmamaktadır.

Yeni tahsis ile Türkiye'nin SDR allocation'ı ve holdings'i eş zamanlı olarak artacaktır.  Bu artış ile Türkiye'nin brüt rezervleri de artacaktır. SDR tahsisi esasen taahhüt olduğu için net pozisyonda bir değişiklik söz konusu değildir.

Gelelim yeni tahsisin kullanılma mekanizmasına:


  • Herşeyden önce SDR'ı başka bir döviz cinsine çevirmeyi kabul edecek bir IMF üyesi bulmak ve onunla anlaşmak lazımdır.  Zira SDR piyasası genelde gönülülük "voluntary" esasına göre çalışır.  Eğer, herhangi bir üyenin kendisi SDR'larını Dolar, Avro gibi SDR içinde bulunan SDR Currency ile değiştirecek bir başka üye bulamazsa IMF'ye müracaat ederek yardım isteyebilir.  Bu noktada IMF "designasyon " mekanizmasını harekete geçirerek ödemeler dengesi müsait bir üyeden bu takası gerçekleştirmesini isteyebilir.  Bu çok nadir bir durumdur.  1987'den beri hiç kullanılmamıştır. 
  • Son SDR tahsis kararı öncesi Amerikan Hazinesi kiminle SDR takası yapma kararını kendilerinde saklı olduğunu belirtmişler. Böylece, bir anlamda IMF designasyon mekanizmasından kendilerini ayrıştırmışlardır.  Ayrıca, takasın yaratabileceği ekstra dolar arzını da düşünerek miktar çekincelerini de belirtmişlerdir.  Böylelikle, Kongre'ye gitmeden bu kararın çıkmasını sağlamışlardır.  Burada üzerlerinde en çok durdukları konu da yaptırım (sanctions) altındaki ülkelerdir.  Bunların taleplerini karşılamayacaklarını açıkça belirtmişlerdir.   Türkiye'nin bu noktadaki durumu CAATSA yaptırımları ile en azından muallaktadır. Türkiye eğer ilave SDR tahsisini kullanmak isterse Amerikan kanalına başvurmayacağını düşünüyorum.  Kanaatimce, güncel şartlara bakıldığında siyasi olarak da doğrusu budur.  
  • Bir diğer konu da SDR kullanımında ortaya çıkan maliyettir.  IMF kurallarına göre herhangi bir üyenin SDR hesabındaki miktar, SDR tahsisinden aşağı seviyeye düşerse, kullandığı miktar üzerinden IMF'nin tespit ettiği SDR faizini ödemek zorundadır. Bu faize ilaveten takas işleminden doğabilecek ek maliyetler de olabilir.
Özetlemek gerekirse:

  • Yeni SDR tahsisinin getirdiği bir maliyet olmamasına karşın, kullanılması durumunda bir maliyet ortaya çıkar.  Bu maliyetin hem ekonomik hem de siyasi boyutu vardır. Yani deyim yerindeyse "bedavadan" gelen bir para yoktur.
  • IMF'den SDR kullanmak IMF'den borç almak demektir.
  • SDR tahsisi brüt rezervleri artırır ama net rezervlerde etkisi sıfırdır.
Yukarıda bahsedilen hususlara baktığımızda, bu tahsisin şunu sağladığını söyleyebiliriz:

  • İhtiyacı olan ülkelerin düşük maliyetli likiditeye kolayca ulaşmalarını sağlamak
Zaten kararın amacı da budur. Türkiye'ye havadan 6,5 milyar dolar geliyor diye hesap yapan varsa lütfen yapmasın.  


Konunun Video anlatımı:




Podcast için  



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Düşük kur rekabet gücümüzü artırdı mı?

Bankalar istediklerine istedikleri kadar kredi verebilirler mi? Kredi Riski, Büyük Krediler, Limitler ve Denetim

Türkiye Neden Gri Listeden Çıkarılmadı ve Ne Yapması Gerek?