Ekonominin Yapısı ve Yapısal Reformlar - I

 

"Ekonomide yapısal reformları yapmamız gerekiyor."  Bu sözleri defalarca ve neredeyse kimimiz yaşamı boyunca iktisatçılardan, siyasilerden, iş insanlarından ve birçok kurum ve kuruluş temsilcisinden defalarca duyduk.  Dolayısı ile yapısal reformların gerekli olduğuna hepimiz inandık.  Böyle olduğu için de değişik zamanlarda ve özelikle ekonomik olarak sıkıntılı günlerde hükümetler “madem reform gerekli işte reform” dercesine reform paketleri açıkladılar.  Sayısını bile kestiremediğimiz tüm bu reform paketleri “ekonomide yapısal reformları yapmak gerekli” söylemini gündemden düşürmedi. 

Peki neden böyle? Bu soruya kapsamlı bir cevap vermeden önce “ekonominin yapısı” demekle neyin kastedilmesi gerektiğini iyice anlamamız lazım.  Zira, sorun olarak gördüğümüz her şey bu yapının içerisinde.  Ayrıca, yapısal reformları yapmanın ne denli zor olduğunun ipuçlarını da burada görebiliriz.  

EKONOMİNİN YAPISI

Dünya ekonomisi ile bütünleşmiş bir serbest piyasa ekonomisinin yapısını aşağıdaki şekilde olduğu gibi tarif edebiliriz:






Şekilde görüldüğü gibi ekonomik faaliyetler çok çeşitli unsurların etkileşim içerisinde olduğu dinamik bir yapı içerisinde gerçekleşmektedir.  Bu yapının alt ve üst yapı olarak nitelendirdiğimiz iki ana unsuru bulunmaktadır.


Ekonominin Altyapısı:

Ekonominin altyapısını kısaca ekonomiyi yöneten yapı olarak tarif edebiliriz

Şekilde görüldüğü gibi ekonomik faaliyetlerin alt yapısını teşkil eden üç ana unsur vardır:


1. Kanunlar, yönetmelikler ve ekonomik faaliyetlerde geçerli olan tüm mevzuat. 

2. Ekonomik faaliyetlerin işleyişini sağlayan, gözeten ve denetleyen kurumlar

3. Kanunları ve kuralları uygulama pratiği 


Modern ve dünya ekonomisi ile bütünleşmiş serbest piyasa ekonomilerinde alt yapının  nasıl kurulacağını  evrensel normlar ve standartlar belirler.  Örneğin, bankacılık sektörünün nasıl denetleneceği, düzenleneceği, çalışma hayatına ait kurallar, ekonomide rekabetin tesis edilmesi gibi konularda evrensel ölçüler ve standartlar vardır.  Bu standartlar uluslararası kurumlar tarafından ve genelde ittifakla kararlaştırılmıştır.  Dolayısı ile yerel ekonomilerin küresel ekonomi ile bağını da bu kurallar sağlamaktadır.  

Günümüzde ülkelerin tek başına bu kuralları dikkate almadan düzenlemeler getirmesi hemen hemen imkansızdır. Dolayısı ile, ekonomik alt yapının hukuki kısmı konusunda en önemli rehber bu uluslararası standartlardır.  Bir başka deyişle hukuki mevzuatımızın evrensel normlara ve standartlara uygun olması gerekmektedir. (Bu konularda bkz. Küresel Ekonomi Düzeni, Kurumlar ve Kurallar Ahmet Söylemezoğlu, Remzi Kitap ISBN 978-975-14-1981)

Ekonomik alt yapının ikinci ana unsuru ise kurumlardır.  Burada çok farklı konulardaki kurumları sayabiliriz.  Örneğin, merkez bankası, sermaye piyasası kurulu, vergi idaresi, hazine yönetimi, rekabet kurulu, standartlar enstitüsü, patent tescil kurulu, fon transferini sağlayacak IT platformu, muhasebe ve murakabeye ilişkin kurumlar gibi ekonomik faaliyetleri gözetleyen, denetleyen ve kollayan tüm kurumları bu kategoride sayabiliriz. Bu kurumların da işlevleri ve çalışma esasları hakkında uluslararası kurumlarca tespit edilmiş normlar ve standartlar vardır.  Görüldüğü üzere, hukuki altyapıda olduğu gibi kurumsal altyapıda da evrensel tercihler ön planda olmaktadır.

Üçüncü unsur ise kurumsal altyapının uygulama pratiği ile ilgilidir.  Gerek hukuki mevzuatın ve gerekse kurumsal altyapının ekonomik faaliyetleri ne derece ve nasıl etkilediği neticede uygulamaya bağlıdır.  Bu bakımdan uygulama yöntemleri ve uygulamanın etkinliği çok önemlidir.   Uygulama ile ilgili de evrensel yöntemler ve standartlar bulunmaktadır. Örneğin, Basel Bankacılık Denetleme Kurulu bankacılığı düzenleme ve denetlemeden sorumlu kuruluşun uygulamada gözetmesi gereken ilkeleri ve metodları anlatan rehberleri bulunmaktadır.  Milli Gelir hesapaları, kamu maliyesinde gözetilecek muhasebe ve raporlama standartları gibi konularda da uluslararası standartlar bulunmaktadır.  Esasen tüm ekonomik verilerin tanımı, toplanması ve raporlanması konusunda evrensel normlar ve standartlar bulunmaktadır.  

Yukarıda kısaca özetlediğimiz gibi ekonominin altyapısı konusunda evrensel normlar ve standartlar ile uyum en önemli husus olarak karşımıza çıkmaktadır.   Başta da belirttiğimiz gibi ekonomik altyapıdan ekonomiyi evrensel ilke ve normlara göre yönetmesi beklenir.  Evrensel ilke ve normları özümseyerek uygulamak küresel ekonomiye entegre serbest piyasa ekonomilerinde siyasiler için bir tercihten öte bir ödev olarak kabul etmek gerekir.  Zira, bu uyumu sağlayacak son tahlilde yerel siyasi organlardır.  


Ekonominin üst yapısı

Ekonominin üst yapısını ekonomik aktörlerin davranışlarını etkilemek için geliştirilen politikaların içerikleri ve uygulamaları  şeklinde tarif edebiliriz.  Bir anlamda ekonomik üst yapı ekonomiyi yönlendiren unsurları ihtiva eder. Burada da üç ana unsur tanımlıyoruz:


1. Mali politikalar

2. Para politikaları

3. Endüstri politikaları

Üst yapıda belirtilen politikalar için özellikle ekonomi biliminin işaret ettiği genel kabul görmüş prensipler olsa da burada bahsedilen unsurların her biri aslında yerel bir siyasi tercihi yansıtmaktadır.  Örneğin, her ne kadar kamunun mali dengesini korumak arzulansa da kamu harcamalarının ve kamu gelirlerinin gerek miktarlarını ve gerekse de içeriklerini tayin eden siyasi tercihlerdir.  Aynı şekilde, para politikalarını da neticede yerel tercihler tayin etmektedir.  Sanayi politikaları diye tarif ettiğimiz, içerisinde birçok şeyi barındıran ve ana gayesi yerel ve yabancı aktörlerin tercihlerini, ekonominin üretkenliğini ve verimliliğini  etkileyen politikalar da yerel tercihlerin ürünüdür.  Örneğin, gümrük koruma oranları, temel ve işgücü eğitim programları, bölgesel ve sektörel tercih ve teşvik politikaları gibi muhtelif konular bu kategoride mütalaa edilmesi gereken konulardır. 

Ekonominin yapısını bu şekilde tanımladıktan sonra yapısal reformlar ne olmalı sorusuna bakabiliriz.  Gelecek yazıda da bu konuyu ele alacağım.

Video Anlatım




Podcast için


https://open.spotify.com/episode/7EjuMPxysRCMGvBcohJ74m?si=fHGPUlM6QzaIgpXwi-qB6A

------------------------------------------------

Bu sitede bulunan tüm yazı ve görsellerin her hakkı mahfuzdur ve kişisel kullanım amaçlıdır.  
Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.
İzinsiz olarak çoğaltılamaz, ticari gaye için kullanılamaz.
Rights of all the material on this website are protected and cannot be used without proper indication of the source and observing universal citation norms. 
The material is provided solely for personal use.  Any other use including reproduction and distribution is prohibited. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye Neden Gri Listeden Çıkarılmadı ve Ne Yapması Gerek?

Düşük kur rekabet gücümüzü artırdı mı?